7 Temmuz 2012 Cumartesi

Ehli Sünneti Müdafa ve Batıl Fırkaları Zem

Euzubillahi mineşşeydanirracim bismillahirrahmanirrahim

Vessalat vesselam ala resulina muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain emma baad

Günümüz türkiyesindeki tairkat cemaat ve batıl yollardan bazılarını bildirmek ve bu yollardan sakındırmak için bu yazı kaleme alınmıştır. Bütün tarikatlardan bahsedemedim. Çünki bazısı hakkında bilgilerim azdır. Ve bazıları ise çok büyük cehd gerektirir. Aslında şia hakkındada bir yazı buraya eklenebilirdi. Lakin bu uzun bir çalışma gerektirir

Eserimiz  bir giriş 5 bölümden oluşuyor

Giriş : hak yolun anlatılması sünnete baglılıgın zikri

1-   Nurculuk

2-   Sofiler

3-   Particiler

4-   Hak yol ve ehli sünnetin itikadı

5-   Hatime

Ebedi olan ahret hayatında mutlu olmanın tek yolu Müslüman olmaktır. Bu dünya hayatında acı çekmeden ve ruhi sıkıntılara girmeden yaşamanın mutlu olmanında tek yolu gene islamdır. Her insanın Müslüman olmak kendi menfaatinedir. Bununla birlikte Allah Teala kimseyi zorla Müslüman yapmaz. Kimseyi zorlada kafir yapmaz. Ancak o kullara irade vermiştir. Küfürde ısrar edeni kafir yapar ve kalbini mühürler. Zaten o kafir o yoldan dönmeyi hiç istememektedir. İslam olmak isteyen rabbinin yolunu arayan bunun için cehd sarf edenide Müslüman yapar ve kalbini hidayete açar.

İşte insanlar böyle Müslüman veya kafir olurlar. Ancak iş Müslüman oldum demeklede bitmez. Müslümanlar dinlerinde parça parça olmuşlardır. Resulullah sallahu aleyhi ve selemin dini getirdiği zaman ki gibi veya onun darı bekaya irtihalinden önceki gibi Müslüman ümmeti artık yek vücud değildir.

Pek çok ihtilaf resulullah sallahu aleyhi ve selemin sağlığında başladı. Yalancı peygamberler çıktı onun sağlığında. Sonra Müslümanlar ilk olarak resulullah sallahu aleyhi ve selemin ölüp ölmediğinde ihtilaf ettiler. Daha sonra nereye defn edleceğinde. Daha sonra halifenin kim olacağında. Daha sonra fedek arazisi meselesinde. Daha sonra rıdde hareketlerinde mürtedlerin katli meselesinde. Ve daha sonra Müslümanlar arasında kutuplaşmalar artmaya başladı.

Emiril mü’minin hazreti ömer radiyallahu anh ve hazreti Osman radiyallahu anh şehid edildiler. Bunlar Müslümanları çok derinden yaraladı ve birliklerini böldü. Ve daha sonra emiril mü’minin hazreti ali kerremallahu vecheh e kılıç çekildi ve müminler ona isyan ettiler. Derken havaric  huruc etti ve ihtilaflar bugün öyle bir hal almıştır ki Müslümanlar 1000 parçaya bölünmüştür.

İşte bunlar Müslümanların ayrılmasına sebeb oldu. Lakin bunlar siyasi ayrılmalardır. Ancak bunlar beraberinde fikri ve dini telakkilerdede ayrılmayı getirdi. Ve Müslümanlar fırka fırka oldular ve her fırka kendisini hak yol olarak görmeye başladı digerlerinide kafir veya bidatçı olarak düşündüler.

İmam ebul hasen el eş’arinin bir klasik olan muhteşem eseri makalatı islamiyyin ve ihtilafı musallin eserinde Müslümanların ayrıldığı fırkaları yazmaktadır. İmam hazretleri rahmetullahi aleyh 300 senesi civarında yaşadı. Ve kendi devrinde bahsettiği fırkaların sayısı tam saymadım ancak belki 100 den fazladır. Beklide 200 dür. Ancak bugün dahada fırkalar çeşitlenmiştir.

Eskiden müşarun ileyh zamanında fırkalar genel olarak :  cemaat, şia, havaric, mutezile,cehmiyye, mürcie,mutezile gibi ana kollara ayrılıyordu. Bunlarda kendi içlerinde 30 a 40 a ayrılıyordu. Ancak  bu gün işler dahada karışmıştır. Eski fırkalardan kimi varlığını devam ettirmektedir. Kimi isim değiştirmiştir. Pek çokta yeni fırkalar ortaya çıkmaktadır. Ve hepsi kendisini cennet ehli olarak tanımlamaktadır. Bize gel felah bul demektedirler.  Ve Müslüman gençlerin kafası karışmaktadır. Acaba şucumu olayım bucumu olayım? Çünki bu fırkalar daha çok şehirlerde ve şehir hüviyeti kazanmış kasabalarda mevcuttur. Ve insanlar bir aidiyet duygusu hissetmekteler. Veya maddi menfaatlerini temin için bir fırkaya dahil olmayı tasarlamaktalar. Ancak amaçları ne olursa olsun batıl fırkalara girenler bidat yoluna veya şirk yoluna sapmakta ve yakayı ele vermektedirler. Dünyalarıda ahiretleride hüsrana uğramaktadır.

İşte ben asrımız insanına mevcud batıl fırkaları ve akidelerini ve hatalarını tanıtacağım. Ve hak yolu ve onun inancını belirteceğim. Ve ma tevfiki illa billah



Ehli sünnetin tarifi :

Allah Teala kuranı kerimde pek çok ayette Yahudi ve hristiyanları zemmediyor ve akidelerini zemmediyor. Bunların ebedi cehennemlik olduğunu beyan buyuruyor. Demekki hak din veya yol bunlar olamaz. Ve şöyle buyuruyor : ‘’ Allah katında din yalnızca islamdır ‘’

Demekki tek bir hak din var oda İslam..

Resulullah sallahu aleyhi ve selem şöyle buyuruyor : Yahudiler 71 hristiyanlar 72 fırkaya ayrıldılar. Ümmetim ise 73 fırkaya ayrılacak. Birisi hariç hepsi cehennemdedir. O ateşten kurtulan fırka hangisidir denildiğinde ‘’ cemaat ‘’ buyuruyorlar. Başka bir rivayette ise benim ve ashabımın yolu üzere olanlar buyuruyorlar.

Ve muvatta da geçer ki efendimiz şöyle buyuruyor : size iki şey bırakıyorum kuran ve sünnetim bunlara yapıştığınız müddetçe sapmayacaksınız. Bunlara azı dişlerinizle sarılın.

Ve sahih ibni hibbanda geçen bir hadisi şerifte efendimiz şöyle buyuruyor : size sünnetimi tavsiye ederim benim ve raşid halifelerimin sünnetini..

İşte kuran da pek çok ayette resule uymayı emrediyor. Bunlar malum : deki allahı seviyorsanız bana uyun ki allahta sizi sevsin.. – ali İmran –

Bu gibi ayetler kuranda çok sayıda vardır. Resulullah ise ki o allahdan bize haber getirdi ve doğru yolu gösterdi diyorki benim sünnetime uyun. Onun sünneti bu asırda hadisleridir hadislerindeki gibi inanmak ve amel etmek..

Ve gene ibni hibban şöyle bir hadis naklediyor : efendimiz bir gün ashabından birisi ile beraberken yere kumların üstüne bir çizgi çizdi düz bir çizgi  ana cadde gibi ve onun yanına yönünede başka çizgiler çizdi. Dediki bu büyük çizgi sebil ullahtır. Digerleri ise batıl yollardır.

İşte müslümanın bu sebilullahı hak yolu Allahın yolunu dogru yolu bulması gerekir çünki ateşten kurtulacak olan tek ve yegane fırka budur.

İşte aklı selim sahibi Müslümanın kendisine şu soruyu sorması lazım : acaba içinde bulunduğum fırka fırkaı naciyemi? Hak yomlu?

İmam gazali hazretleri el munkız mined dallal isimli kitabında diyor ki : asrımızda çok fazla fikir akımı ve mezheb vardı. Ve isimlerini sayıyor. Ben hepsine baktım. Ve hepsini kuran ve sünnetten uzak gördüm. Veya onlar kuran veya sünnetin bir kısmını almış bir kısmını bırakmışlardı. Asrımda sünnete ençok uyanlar olarak tasavvuf ehlini gördüm ve onlara uydum diyor

Şimdi burada belirtmemiz gereken bir mesele var. İmam gazali hazretleri bundan 1000 sene evvel yaşamış bir zat. Ve onun zamanı gerçekten tasavvufun kurana ve sünnete uygun olduğu bir devir idi. Gerçek zahidlerin ve alimlerin yaşadığı bir devir idi. Süleminin tabakatı işte bu tasavvufcuları anlatır. Ve onların yolu kuran ve sünnet idi

Tıpkı seyidina cüneyd bağdağdi nin dediği gibi : bizim yolumuz kuran ve sünnete uymaktır – tabakat es sülemi –

Ancak asırlar geçmiştir bugün tasavvuf ve tarikatların hepsi bidatlar içerisinde yüzmektedir. Bunlar zçıklayacağız. O yüzden  imam gazali rahmetullahi aleyhin bu sözüne bakarak tasavvuf yoluna kimse suluk etmesin. Çünki tasavvufun içine şirk ve bidat karıştı. Hatta imam rabbani zamanında bile tasavvuf temiz idi. Ancak bugün dünyanın her yerindeki tarikat ve tasavvuf ekolleri islama zarar vermekte kuran ve sünnetten halkı uzaklaştırmaktadırlar.

İşte imam hazretlerinin bu sözünden alacağımız şudur : tabi olacağımız fırka kurana ve sünnete ençok uyan fırka olmalıdır.. bir fırkaya bakmalı Müslüman hangi sünnetlere uyuyor? Eğer  inancında ve amelinde sünneti terk ediyorsa o fırka veya fırkayı teşkil eden insanlar veya o fırka arasında cari olan kitaplar kuran ve sünnete aykırı ise 4 mezhebe aykırı ise o fırkayı Müslüman hemen terk edecek ve o fırka içinde bulunanlara nasihat edecek.

Ehli sünnet : ıstılahen sünnet ehli demektir. Sünnet ile sünnetlenen sünneti kendisine şiar edinen. Yani bu insanlar hadisi şerifler zıllinde kuranı kerimi anlar hayata bu pencereden bu güzel pencereden bakarlar. Çünki taklid edilmeye en layık insan hazreti Muhammed Mustafa sallahu aleyhi ve selemdir.

Bir konuda onun bir sözü varken başkasının sözünü almak caiz olmaz. Her konuda o hüküm verebilir. Çünki o şaaridir. Yani şeriat koyar. Kanun koyucudur bizatihi. Evet bu usul kitaplarında geçer İslam şeriatında şeriat vaaz eden ve kanun koyan sadece Allah ve resuludur. Mesela efendimiz buyuruyor ki Allah mekkeyi haram kıldı bende medineyi haram kıldım. Yani oyüzden burası harameyn diye anılır.

Resulullahında haram kılma yetkisi var. Ebu davudda geçen rivayette … unutmayın ki resulun haram kıldığı Allahın haram kıldığı gibidir diyor

O yüzden Müslüman inancında akidesinde ibadetinde ve muamelatında kanunlarında sadece Allaha ve resulune uymak zorndadır.

Takib ettiğimiz imam azam imam şafi imam malik imam ahmed radiyallahu anhum ecmain hepsi kuran  ve sünnete uygun itikad ve amel içinde idiler. Bazılarının itikada veya amelde kurana ve sünnete muhalif olan inanç veya fiilleri olabilir. Bu mümkündür insan hata eden bir mahluktur. Bunlar kurana ve sünnete arz edilir. Ve kurana uyan alınır. Kurana uymayan terk edilir.

Ancak hiçbir Müslüman bu 4 imama ve bunların yakın talebelerine iftira edemez. Ve bu insanlar içtihad ehlidirler. Bir mesele hakkında kuranda hadiste ve sahabe kavlinde meseleye delil bulmadıkları zaman içtihad ettiler. Ve bu insanlar gerçekten kurana sünnete ve sahabe kavline bağlı idiler. İşte onlardan bazıları hadislere muhalif içtihad etmişler. Ancak bunun sebebi onlara hadisi şerifin gelmemesi veya hadisi unutmaları veya hadisi rivayet edenleri – aslında sıka olsalar bile – zayıf addetmeleri veya senetteki kişileri tanımamaları ile alakalı tamamen hadise müteallik meselelerdir.

Ve mesela imam malik rahmetullahi aleyh muvatta da derki : şevval ayında 6 gün oruç tutmak cahillerin işidir. Ben bunu alimlerden görmedim. Bu bidattır der. Ancak bakınız diyorki sözünde ben bunu alimlerden görmedim. Demekki bu konuda hadiside işitmemiş.

Halbuki her kim ramazan orucunu tutar şevvaldede 6 gün oruç tutarsa bir sene oruç tutmuş gibi olur diyen hadis ebu hureyreden buhari ve müslimin rivayet ettiği muttefekun aleyh sahih bir hadisi şeriftir. Ancak imam malik bunun kendisine ulaşmadığını bildiiryor.

O yüzden Malikilere vacib olan imam maliğin burada içtihad ettiğini içtihadından sevap kazandığını, ancak şevvalde 6 gün oruç tutmanında sünnet olduğunu bilmeleridir.

Veya imam azam hazretleri namazda rukudan evvel veya rukudan sonra elleri omuz hizasına kaldırmak şeklinde kendisine tek bir tarikten gelen ve musnedinde geçen hadisin ravisini zayıf kabul etmiş ve namazlarda bu konuda amel etmemiştir. Ancak onun bu konuda mazereti var. Bu sahih olan ve pek çok tarikle gelen hadis kendisine ulaşmamış. O ise bildiği şekilde içtihad etmiş. Ve demekki kufede ozamanlar namaz öylede kılınmıyordu.

Şimdi bu konuda Müslüman bilmelidir ki namazda rukudan evvel ve rukudan sonra ellerin omuz hizasına kaldırmak sünnettir. Ancak imam azam içtihadında hata etmiştir ve ecir sevap almıştır. Ki fetavayı hindiye kitabındada rukudan evel ve sonra elleri kaldırmak sünnet yazmaktadır.

İşte biz bu hayırla yaad ettiğimiz imamların söz ve fiillerini bile kurana ve hadise arz ediyorsak uyanı alıyor uymayanı terke diyorsak düşünün bu dört imamın seviyesine çıkmayan hocaların ve şeyhlerin amelinin kurana ve hadise arz etmekte daha hırslı olmalı değimliyiz?

İşte Müslüman her amelinde delilli hareket edecek. Her ibadet denen harekete bakacak delili varmı delili nedir kaynağı nedir?

Asrımızdaki bazı sapık mezheb tarikatlar ve onların tarifi ile itikadlarının izahı ve bunların zemmi

Nurcular :

Bu fırkanın kurucusu ve bu insanları İslam cemaatinden ayıran kişi said nursi, bir  kaç hafta medrese okumuş sonra hocası ile kavga etmiş abisinede bıçak çekmiş ve medreseden ayrılmış. Yani Arapça ve farsça bilmemekte usulu fıkıh usulu din usulu tefsir gibi ilimler okumamıştır.

Bilinmelidir ki Arapça bilmeyen ne kuran tefsir edebilir ne de ders verebilir nede fıkıh meselelerini fıkıh kitaplarını anlayabilir.

Gene bilinmelidir ki 12 ilim ve ya 20 ilimi hocalardan veya kitaplardan okumayan ve icazet sahibi olmayan insanlar ne şeyh olur ne devlet reisi ne hoca nede müftü.

Bu said nursi ise Arabi ilimleri bilmiyor. İcazeti yok. Zamanında Türkçe din kitaplarıda yoktu. Demekki bu insan kulaktan dolma fikirler ile kitaplar yazmış. Zaten kitapları hep Türkçedir. Farsça ve Arapça ekler olsada aralarda bunlar sonradan eklendiği belli. Çünki Arapça bilen birisi bir kitap yazacak olsa arada bazı Arapça kelimelerin sarf ve nahiv açısından tahlilini yapar. Yani bir ayeti hadisi izah ederken şu ismi faildir bu meful bihidir şeklinde izahlar yaparken risalei nurda bunlar yok.

Ayrıca said nursi hiçbir kitapta kaynağı olmayan dünya öküzün ve balığın sırtındadır diye bir hadis nakletmektedir. Ben bunu hiçbir kitapta görmedim. Kaynağı yok.  Bu israiliyattır. Halk arasında dolaşan Yahudi sözüdür. Ve Yahudiler hristiyanlar böyle inanır. Ancak kuran ve hadis dünya dönüyor demekte. Yani zaten dünyanın resimleri çekildi uzaydan altta öküz veya balık yok gören varsa banada haber versin.

Bu uydurma hadisi kitabına yazmış ve bunu batıl tevillerle hak gibi isbat etmeye çalışıyor. Euzubillahi en ekune minel cahilin.

Said nursi çok büyük alimdi müceddid idi diyor kendisini ilahlaştıranlar. Madem okadar alimdi Osmanlı devleti onu neden şeyhulislam müftü veya müderris yapmadı? Yada neden arap aleminde kitapları okunmuyor? Ben mısır müftüleri carullah ve şaravinin kitaplarını okudum. Fetvalarını okudum. Bunlar bu asırda yaşamış adamlar. Neden said nursiden ve risalei nurdan bahsetmiyorlar? Hani bu kitap asrın tefsiri idi?

Bu kitap asrın tefsiri ise bütün dünyada encok okunan ibni kesir ve fi zilal kuran kitaplarından sonra neden risalei nur geçmiyR? Demekki bunlar halkı kandırmak için uydurulan yalanlar

Efendimiz buyuruyor ki kırmızı rengin aranızda yayılmasını istemiyorum.. bu risalei nurlar hep kırmızı.

Yahudi ve hristiyanlara kin gütmeyelim diyor said nursi Emirdağ lahikasında. Halbuki islamda el hubbu fillah vel bugzu fillah vardır Allah için Yahudilerden nefret etmek farzdır.

Efendimiz şöyle buyuruyor ken :

İbni Ömer radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Nebî
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Bıyıklarınızı kırpınız,
sakallarınızı bırakınız!" Buhârî, Libâs 63, 64; Müslim, Tahâret 52-54. Ayrıca bk.
Ebû Dâvûd, Tereccül 16; Tirmizî, Edeb 18; Nesâî, Tahâret 14, Zînet 2,
56

hanefi mezhebine ait son ve en muteber olan fıkıh kitabı olan reddul
muhtar ala durrul muhtarda soyle yazmaktadır : erkeklere sakalı kesmek
haramdır cilt 5 sa: 231gene aynı kitapta imam azam ebu hanifenin sakalı
kesmenin haram olduguna dair fetvası rivayet edilmektedir.

İslam alimleri böyle demekte iken

Ve mısır müftüsü carullah ile suud müftüsü ibni baz sakal kesmek haramdır diye fetva verirken bu sakalsız adamın peşinden gitmek helal mi?

10 000 lira miras bırakmış bu kişi. Risalei nruda yazıyor. Hiç çalışmadan bu para nereden geldi? Ayrıca efendimiz şöyle buyuruyor : imkanı olan evlensin evlenemeyen oruç tutsun nikah sünnetimdir sünnetimle amel etmeyen benden degildir. Bu zat parası oldugu halde evlenmemiş. Yani sünnete uyuyormu bu kişi şimdi?

Bu nurcuyuz diyenler 35 yaşına kadar evlenmiyor. Veya hiç evlenmiyorlar. Kızlı erkekli. Sakallarıda yok erkeklerinin. Sakal bırakana kötü gözle bakıyorlar. Haram işlemiş gibi bakıyorlar.

Çocuklarını bu cemaate mensub olanlar önünde put olan okullara yolluyorlar. Kadın erkek karışık okul etekli okullarda okutuyorlar. Hatta ve hatta üniye girerken saç açmak helaldir diyorlar.

İcma, demektedir kadının yüzünü kapatması farzdır. Ellerinide kapatacak derken bu insanlar peçe giymemekteler.

Oy vermekteler oy satmaktalar. Oy vermek İslam şeriatından başka bir kanun olan ve bir küfür şekli olan demokrasi ve kemalizimden memnun olmaktır. Bu insanlar chp gibi dinsiz bir partiye oylarını sattılar bu İslam mı?

Şirk devleti ile kol kola gidiyorlar. Bölgeye göre nurcular Kürtçüleşiyor ve Türkçüleşiyor islamda ırkçılık varmı?

Medrese kuracaklarına şeirat ilimlerini okutacaklarına, kadın erkek karışık dershaneler açıyorlar. Tv ve gazetelerinde kadın resimnleri var kadın gösteriyorlar müzik çalıyorlar her türlü haramı işliyor bu insnalar sonrada risalei nurda şuı yazıyor : risalei nur okuyanın imanına bu kitap kefildir. Buna ancak gülünür. Kuranı kerimde bile bu kuranı hergün okuyan imanla gider diye bir ayet yok.

mesela bakınız 4 mezhebde çalgı aletlerini dinlemek haram oldugu halde
nurcular bunu helal saymaktalar

cihad kuranda hadiste fıkıh kitaplarında geçmesine rağmen bu insanlar hiç cihad etmiyorlar cihad edenede vahabi diyorlar. Irakta afganda filistinde Müslümanların ırzı namusu heder ediliyor bu insanlar haglen cihad kalemledir nefisledir diyorlar. Yahu kafir elinde silah ile gelince İslam memleketini işgal edince cihad silahla ve farzı ayn olur fıkıh kitapları bunları yazıyor.

Tabi bunların sinek kaydı kıravatlı ağabeyler bu fıkıh kitaplarının dilini bilmediğinden hevalarına uyuyorlar. Kitaba uymuyorlar

Sen hem kalemle cihad et hem nefsinle cihad et hemde kafirle cihad et 3 ünüde İslam emretmiş.

Ebced yapiyorlar.. risalei nurda ebced var bu kurana aykırı Yahudi işi bişey asılsız bir bidat

Said nursinin mehdi olduğunu sanıyorlar. Mehdinin alametleri bellidir. Hadis kitaplarında geçer. O ordu kuracak ve Yahudileri öldürecek. Ve İslam devleti kuracak. Hazreti isa arkasında namaz kılacak adıda Muhammed bin Abdullah olacak.

Hadisler bunu diyorken bu adama mehdi demek kimin haddine? Mehdi bu ise ozaman hazreti isa neden bunun arkasında namaz kılmadı?

Halebi sagirde diyorki sakalsız imamın arkasında namaz kılmak mekruhtur. Yani hazreti isa mekruh işlemiş degildir

Tabiî ki mehdide isada gelecekler. Ancak bunlar kitaplarda yazar bunları nurcular belirleyemez.

Kuranın arştan indigini iddia ediyorlar

ankara konferansı adı altında bazı risalelerin arkasında neşredilen
bir kac sayfa tutarındaki bir yazıda ise aynen şu ifade kullanılmakta :
asrı saadetten bu yana said nursi gibi bir alimi bu ummet
yetiştirmedi!!

Demekki bu nurculara göre said nursi sahabeden 4 imamdanda üstün. Buna çocuklar bile güler.

Risalei nur kitabındaki hadislerin çogu zayıf ve mevzudur

Cihaddan hilafetten şeriattan İslam devletinden ümmetin vahdetinden 12 ilimden bu adam ve talebeleri hiç bahsetmiyorlar

Şuâlar, 434. sayfada Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan
başka mevcut olmadığı halde.. deniliyor. 3 ay egitim alan biri nasıl
zamanın en buyuk alimi sayılabilirki?

şualar 542. sayfadada Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette
iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir
tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve hakaik-ı
eşyaya ve esrar-ı kâinata ve hikmet-i İlâhiyeye vâris kılınmıştır ki,
şimdiye kadar böyle mazhariyet-i ulyâya kimse nail olmamıştır.deniliyor.
insan biraz mutevazi olur ve haddini bilir bukadarını soyleyebiliriz..

Sikke-i Tasdîk-ı Gaybî, 78, da deniliyorki Medrese usulünce onbeş
sene ders almakla okunan kitapları Resâil-in-Nur müellifi yalnız üç
ayda tahsil etmiş herhalde bu zat senelerini ilme harcayan sabahlara
kadar uykusuz kalan ilmi ogrenmek için omrunu veren 4 faziletli imam ve
onlarca muctehidini kiramdan daha alimdi. bazı haberlerde sahabelerin
bakara suresini 10 senede ogrendigi rivayet edilmiştir.

irtidad ettigi mahkeme kararınca sabit olan ibni arabi kitabin pek
cok yerinde kaddesallahu sırrıhul aziz gibi sozlerle takdis ediliyor

ehli sunnetin mudafii 2 imam olan imam ibni teymiyye ve ibni kayyım
el cevziyyeye ise pekcok hakaretler ediliyor..

daha nurcuların risalei nurun binlerce belki yuz binlerce hatası var ancak bunları yazarak vakit harcamak istemiyorum. Firaset sahibine 10 tane hatası olan adamın arkasından gitmek yakışmaz.

Bir evliya demiş ki 3 tane sünneti kasten terk ediyorsam bırakın peşimi demiş. Bu insanlar 333 sünneti terk ile 333 bidatı ihdas ediyorlar bunların arkasından gidilir mi?

Risalei nuru elime aldım hatalarını tesbit edeyimde öyle bir reddiye yazayım dedim. Baktım her sayfada 10 tane hata çıkıyor. Kitap 10 cilt dedim bunareddiye yazmaya benim ömrüm yetmez ve batıla dalmak olur. Oyuzden lütfen rica ediyorum bu nurculugu bırakın bu nurculuk itikadi ile ölen cehenneme girer

Şimdi batıl bir fırkaya daha geçiyoruz tasavvufcular :

Tasavvuf esasen hicri ikinci asırdan itibaren bu isimle değilde isimsiz olarak bir zühd hareketi olarak doğdu. Abbasiler devrinde halkın zenginleşmesi neticesinde heva ve heves ve eğlencelerin artması bazı insanları bu heva ve şehvetlerden sıyrılarak ibadete yönelmeye sevk etti.

Ve bu Abbasilerin ilk devirlerinde çok fazla din ve mezheb hareketi mezheb çatışmaları iç savaşlar yaşandı. Bu insanlar da bunları terk ederek ibadete başiadılar.

Dorduncu asırla birlikte tasavvuf ismi yaygınlaştı

Ozamanlar kurana sünnete ve mezheblere uyan bir hareketti. İlimleri azdı lakin ibadet ederlerdi. Ancak daha sonraları kurandan ve sünnetten uzaklaşıldı. Kimisi çıktı haşa ben allahım dedi öbürü çıktı Allah cübbemdedir dedi. Biri daha çıktı dediki veliler peygamberlerden üstündür dedi. Nesebleri araştırıldığında çoğu Mecusi olan bu zındıklar tasavvuf adı altında islamı karalamaktan başka bişey yapmıyorlardı

Hallacı Mansurun yanına birgün ebu Osman ziyarete gelmiş ve bakmış hallac yazı yazıyor ne yazıyorsun demiş? Oda kurana muaraza yapıyorum demiş. Yani kuranın hatalarını tesbit ediyorum ona reddiye yazıyorum demiş.

Bunu imam şarani nakleder tabakatta.

Sonra gene hallac teheccüd kılanın 5 vakit kılmasına luzum yok gibi kafirce sözler ederdi

Oyüzden onun kafasını kestiler

Böyle irtidad eden çok tasavvufcuyu şeriat hakimleri kesti

Enson abdulaziz zamanında irandan gelen Mecusi kökenli Hurufilerinde kafaları istanbulda kesildi

Yani tasavvuf kuran ve sünnetten ayrılmış artık

Tasavvuf her İslam beldesinde belki 100 kadar tarikat tarafından temsil edilir

Oyüzden bunları n isimleri sayıları belli değil

Bu asırda ençok bilinen Nakşibendilerdir. Bunlarda ülkemizde Süleymancı menzilci konyevi erzincani halidiye mahmud efendici İskender paşa gibi daha asını bilmedğim belki 100 fırkaya ayrılır

Sonra Ticaniler gelir buda kuzey afrikadadır

Sonra  senusiler gelir libyadadır

Sonra hindistanda farklı bir nakşiilik ve tebliğ cemaati

Ve daha pek çok tasavvufi akım. Muhakkik alimler bu saydığım cemaatlerin hepsine reddiye yazdılar

İsim vermeyeceğim, lakin genel olarak sofi inanış ve itikadlarından bahsedeceğim. Bunların bazısı her tarikatta vardır bazısı birinde ikisinde vardır. Ama genel olarak hepsi sapık hareketlerdir. Sapık itikad ve amel içindedirler

Kurana ve sunnete tam olarak uyan bir tasavvuf şeyhi tarikatı bilmiyorum. Bilen varsa bana haber versin.

Tasavvuf inanışları ve amelleri :

Ölülerden yardım dilerler. Yani resmen ölüden ölmüş insandan medet umarlar ey peygamber veya ey melek yada ey evliya Ahmet Mehmet bana şunu ver bana şu konuda yardım et para ver şifa ver derler bu şirktir. Ancak sana dua ederiz diyor Fatiha suresinde Allah Teala sadece Allaha dua edilir.

والذين لا يدعون مع الله إلها آخر ولا يقتلون النفس التي حرم الله إلا بالحق ولا يزنون ومن يفعل ذلك يلق أثاما

Onlar allahla birlikte başka ilahlara dua etmezler.. el ayet

Yani bu sofiler hem Allaha dua ediyor hem başkasına dau edyorlar bu şirktir insanı İslam milletinden çıkartır

Buna himmet felanda diyorlar adı ne olursa olsun ibadettir dua çagırmak ibadettir

Sonra türbeleri çok ziyaret ederler. Halbuki türbe ziyareti haramdır. Kabristan ziyareti sünnettir. Ancak meşhed veya ayrı bir kabir hürriyetinde olan türbeleri ziyaret haramdır. Cunku bur şirke vesiledir. İnsanlar zamanla oraya gide gele o insandan medetummaya başlarlar ve sonra ona dua ederler onu vesile ederler istigase derken türbe tavaf edilir türbe öpülür derken türbeye secde edilir bunlar yaşanıyor yapılıyor hepsi şirk bunların

Sonra kabirlerin yanında namaz kılarlar halbuki kabirlere dogru namaz kılmayın diye çok hadis var. Allah Yahudi ve hristiyanlara lanet etsin onlar peygamberlerinin kabirlerini mescid ittihad ettiler diye Müslim hadisi var. Buna rağmen tasavvufcular o kabiristanlarda veya evliya sandıkları adamın kabrinin yanında secde ederler namaz kılarlar

Sonra Allah dan başkası için kurban keserler. Allahdan başkası adına kurban kesmek şirktir. Kabirlerin basında kurban keserler

Sonra fenafillah akidesine sahipler. Fenafillah şu demek bir adam allahı çok anarsa çok ona baklarsa yani allahı bir insan gibi düşünürler ona çok nazar ederler ve böylece zamanla üzüm üzüme baka baka kararır misali uzun senelr boyu rabıta vird hatme neticesinde artık bu insanlar ‘ haşa ve kella ‘ Allahlaşırlar

Yani artık o insan haşa ve kella ilah olur. Kendi benliği gider. Ve onun sözleri artık Allahın sözleridir. Elini kaldırması bile aslında kendisi kaldırmaz ama Allah kaldırır felan böyle sapık bir inanç. Buna hululiye veya ittihad mezhebi de denir

Tasavvufun içine karıştı bu bir eski bir şirktir buna inanan kafir olur ha keza fenafillah fenafişşeyh fenafirresul bunlarda şirk çeşitleridir kurana sünnete uymaz.

Evliyaların peygamberlerin alemde allahdan ayrı bir şekilde tasarruf ettiklerine istediklerine rızık verdiklerine istediklerine hayır istediklerine şer verdiklerine inanıyorlar buda bir şirktir

İlah olan sadece allahtır alemde ondan baksa kimse tasarruf edemez ölüler hele hiç bişey yapamazlar

Peygamberlerle evliyalarla onlar öldükleri halde konuştuklarını iddia ediyorlar buda bir yalandır.

Gayptan haber verme kehanet sihirbazlıkta yapuyor bu tasavvuf şeyhleri bunlarda şirk olan amellerdendir

Muska  takıyorlar nazar boncugu takıyorlar buda şirktir caiz degildir

( من تعلق تميمة فقد أشرك ) رواه أحمد

Efendimizin sözüdür kim muska nazarlık takarsa şirk koşmuştur – hadis ahmed –

Hadisten öte bir fikiri olan varmı? Kim hadise aykırı iş yapabilir?

Kuranda hadiste fıkıh kitaplarında geçmesine rağmen ümmet zillet içinde iken bu sofilerde cihadı terk ettiler. Hiçbir sofi cihada gitmiyor. Şeyhleride gitmiyor. Gitmek isteyenede mani oluyorlar. Buda bir cehalettir ve haramdır

Kuranda hadiste tüm akaid kitaplarında naibi halife nin vacib oldugu yazarken bu sözde kutublar hiç halifeden hilafetten şeriat devletinden bahsetmiyorlar

Gene sofilerde oy vermekte devlete asker olmaktalar. Bunlarda şirk ve haram olan işler

Sonra sofiler çalışmazlar halbuki bulugul meramda geçer ki efnedimiz buyruuyor : insanın en guzel kazancı kendi kazanıpta yediğidir.

Kuranda çalışmak emrediliyor İslam dini hem ahrete hem dunyaya calıs der calısma yan gel yat diye bir itikad hrisityan ruhbanlarında vardı sadece zaten tasavvuf onlardan çok etkilenmiş

Gene sofiler hep işte fazla su içme fazla yemek yeme tatlı yeme derler. Halbuki beynin bazı vitaminlere ihtiyacı var hazreti ali diyorki bir ay et yemeyenin tabiyatı degişir diyor. Yani yemek yemeyin tatlı yemeyin diye bir emir hangi kitapta yazıyor? İbnul cevzi telbisu ibliste tasavvufcuların gerçek yuzunu guzel göstermiştir

Gene rabıta yapıyorlar rabıtada şeyhten yardım istiyorlar onun gozunden kaşından ışık çıkacakmışta felan böyle asılsız bir ibadet yapıyorlar cinlerle ilişkiye geçiyorlar rabıtada

Şeyhlerinin her an yanlarında olduguna inanıyorlar

Sonra hatmve ve vird yapiyolrar

Biz Nakşibendilik nedir? İsimi bir risale yazdık ve rabıta hatme ve virdin asılsız bidatlar oldugunu orada anlattık burada fazla uzatmaya luzum yok lakin rabıta hatme vird kaynaksız delilsiz mesnedsiz bidat olan amellerdir yapan şirk koşar veya bidat işler zinhar yapılmamalıdır

İnsana ilimle meşgul olmak zikir fikir namaz hac oruc cihad yeter ibadet olarak

Zikirlerini sessiz yaparlar dillerini damaklarına yapıştırırlar halbuki bir sahabe diyorki efendimize ya resulullah bana islamın emirleri agır geldi bana bir amel söyleki hep onu yapayım yanif arzlar haricinde oda diyor ki dilin Allahın zikri ile daima ıslak kalsın

İmam nevevi el ezkar da diyorki zikiri kulaklarına duymalısın kulakla duyulmayan zikir sahih degldir diyor demekki sofilerin bu ibadetide fasid

Gene şeyhlerini çok övüyorlar. Övmekte aşırı gidiyor.1 sayfa süren namlar takıyorlar.

Gene bu şeyhlerde müridlere şunu telkin ediyorlar şeyhin elinde musalla taşındaki meyyit gibi olun şeyh ne derse yapın şeyh müridin malına ortaktır vesair itikadını aktarıyorlar. Müridlerini kullanıyolrlar maddi manevi

Müridleri tarlalarında bedava çalıştırıyorlar.şeyhlerin çogu son model araba ile gezerken müridlere araba almayın parayı bize getirin diyorlar

Hallac ibni Arabi bestami gibi mürtedleri öve öve bitiremiyorlar. Bunların kitaplarını okuyorlar. Halbuki fususul hikemi okumak haram diye fetva varken.

Cah ile yemin ediyorlar. Halbuki allahım onun bunun hakkı şunun hatırı bunun makamı için bana şunu bunu ver diye dua etmek caiz degildir işte kuduri imam azamdan bu nu naklediyor senedi ile

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder